Ana içeriğe atla

KARANTİNA GÜNLÜĞÜM

Bugün kendimi karantinaya alışımın bilmem kaçıncı günü bu süre içerisinde zamanımı sadece kendime ayırdım, kendimi kendime sakladım, kendi içimde yaşadım. Tüm her şeyden ve herkesten uzaklaştım. Bir süreliğine münzevi bir yaşamı tercih etmek durumundayım demiştim ve yaptım.

İyi ki yaptım pişman değilim... 
Çünkü kendime zaman ayırarak kendimi daha çok farkına vardım. Çünkü kendime zaman ayırarak kendimi daha iyi keşfettim...
Hep söylerim toplum olarak yalnız kalmayı beceremiyoruz ya da sevmiyoruz. 

Oysa ki yalnız kalmanın, sessizliğin o tarif edilemeyen eşsiz maneviyatını anlayabilseydik bu konuda birinciliği kimseye kaptirmazdık.
Dediğim gibi uzun süredir sosyal medya hesabımı da kapatarak insanlardan bile uzaklaştım böylelikle artık insan olarak tabir edilen canlılar ile arama mesafe koydum.

Bazı şeyleri anlayabilmek adına oyunun içinde olmak gerekir ama bazı şeyler var ki iyi analiz edebilmek için oyunun dışında kalmak gerekiyor! Kendimi bu oyundan diskalifiye ederek insanların içinde biriken o tarifi olmayan ya da tarifini edemediğim o farklı duyguyu çok iyi gördüm...

Baştan beridir söylüyorum Covid 19 bizlere her ne kadar kötü günler yaşatsada her ne kadar canımızı bizlerden alsada bunlarla beraber büyük fırsatlar sunuyor bunları değerlendirmek gerekiyor tabi değerlendirebilmemiz için farkına varmamız gerekiyor.


Küresel anlamda bir tehlike ile karşı karşıyayız bu tehlike hâlâ son bulmuş olmamakla beraber her an bizim kapımızı da çalabilir.
Bu sebepten dolayı lütfen mecbur olmadıkça evimizden çıkmayalım. Eve kapandığımız bu günlerde her ne kadar sıkılsakta her ne kadar bazı şeyleri kaldıramayacak duruma geldiysek bu günleri fırsata çevirmek sizin elinizde!

Kendimi karantinaya aldığım bu süre zarfında birçok şey yaptım. Yeni kararlar aldım ve bazı konularda kendimi geliştirdim.
Bilen bilir öyle sürekli film izleme alışkanlığım yoktur bu süre zarfında güzel filmler keşfettim ve çok güzel filmler izledim.

Aynı zamanda uzun süredir okuyacağım deyipte bir türlü okumadığım bir şekil de ertelediğim kitapları okudum. Bu kitaplar bana hiç sevmediğim o kelimeyi dedirtti evet keşke daha önceden okusaydım dedirtti...
Ertelemek kötü bir hastalıktır.

Aynı zamanda okuma hızımı geliştirdim ve bunu çok iyi anladım ki hızlı okuyarak insan daha iyi anlıyormuş... 
Sürekli bir yerlerde duyardım hızlı okunduğunda daha iyi anlaşılıyor vs. hep karşı çıkardım ama bunu deneyimleyen biri olarak diyorum ki gerçekten de öyleymiş.

Uzun süredir sağdan soldan duyupta hiç dikkate almadığım bir çalışma tekniğini uygulamaya başladım ve kesinlikle çok faydasını gördüm.
Uygulamaya başladığım çalışma tekniği ne mi? Çoğunuzun da daha önceden duymuş olduğu Pomodoro Tekniğini uygulamaya başladım keşke daha önceden bu tekniği kullansaymışım diye kendime bir anlık sitem etmedim değil ama hiçbir şey için geç değil.

Aynı zamanda bu karantina süresi içinde bir yeni karar daha aldım ilk etapta bu yazımda açıklamiyim diye düşündüm ama burada açıklamasam başka nerede açıklarım ki? Evet bir YouTube kanalı açma kararı aldım sizlerin desteği ile güzel çalışmalar yapacağıma inanıyorum... 

Az önce de değindim Covid 19 'u, karantina günlerini bir fırsata çevirmek sizin elinizde! Ben ne kadar fırsata çevirdim bilemem ama kendim için bir seyler yapmaya çalıştım... Unutmayın hiçbir şey sağlığınızdan daha önemli değil hep beraber el birliği ile Covid 19 'u alt edeceğiz buna inanıyorum.

Yorumlar

  1. Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim hocam, kaleminize sağlık. 😊

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEDEN DİNDEN UZAĞIZ?

 Yıllar önce Kuranı açıp okurken birden bire bir soru aklımda belirdi. Yahu ben bu kitabı okuyorum ama islam dünyasına hatta Kuranın evrensel bir kitap olduğu gerçeğini de ele alırsak tüm insanlığa vermek istediği mesaj nedir? Allah neler emrediyor? Arapça anlamadığım için bizler gerçekten emredileni yani yapmamız veya yapmamamız gerekenleri gerektiği gibi uyguluyor muyuz? Gibi vb. soru silsilesine kapılıp gittim. Uzun bir sorgulama sonucunda bize dayatılan kalıbın dışına çıkmayı başarıp kutsal kitabımızı anladığım dilden okuma kararı aldım. Sadece meal ile yetinmeyip tefsirini de okudum ve anladım ki bireyin kendi gelişiminde, ilerleyişinde en büyük müsebbib merak etmek ve sorgulamaktır. Çeyrek asırlık ömrümün tecrübelerini de ele alacak olursam üzülerek dile getiriyorum ki Müslümanların inandığı Allah ile Kuranı bizlere indiren Allah arasında çok ama çok fark var. Müslümanlar dinden uzaklaştırıldı mı yoksa zaten dinden uzaklardı da dinleri ile bütünleşemediler mi diye çok düşün...

BU ZÜL'Ü KENDİNİZE ADDETMEYİN

  Bir köşe yazısı okuyorum kendimi olay örgüsüne kaptırmış gidiyorum. Nedendir bilmem birden yıllar önce karşıma çıkan cüruf kelimesi aklıma geldi. Kelimeyi ilk gördüğüm vakit bir anlam verememiştim daha önce duymadığım bir kelimeydi. Tabi merak edip hemen anlamına bakmıştım. Erime durumundaki demir dışkısıymış, yani tabiri caizse değeri olmayan çöp diyebiliriz.  Bazı insanlar da böyle değil mi? Hiçbir faydaları yoktur düşünemezler ne için yaşadıklarını dahi bilmezler, ceplerindeki üç kuruş para dışında bir şeyden haberleri yoktur kendilerine insanım deyip yaşadıklarını zannederler. Tabi kendilerini insan diye nitelendirirler ama tıpkı bir bitki gibi, tıpkı bir hayvan gibi düşünme yetisi olmayan sıradan bir canlı olduklarını farkında değiller.  Bu tipler genellikle ben merkezci kendinden başka kimseyi düşünmeyen bencil kimselerdir.  Birçok insanın hayatında bu tarz insanlar muhakkak vardır çünkü böylesi bir toplumda sayıları azımsanmayacak kadar fazladır. Her...

1 MAYIS

Bugün işçinin ve emekçinin bayramı. Hangi işçiye verdiği emeğin karşılığı veriliyor? İşçiler olmasaydı o patronlar bugünlere gelebilirler miydi? Cevap açık ve net tabi ki de hayır! Patronlar gün geçtikçe sermayesini arttırıyorsa bu sömürülen işçinin emekçinin alın teri sayesindedir. Bir binayı inşa edecek işçi olmazsa müteahhit o evleri haddinden fazla pahalıya satabilir mi? Kural basit işçi çalışır patron kazanır.   Aslında tek suçlu işverenler değil bizi yönetenler de hiç mi noksanlık yok? Hiç mi hata yok? Siyasetçilerimiz yine her 1 Mayıs 'ta olduğu gibi TV'lere çıkıp itiyat haline getirdikleri o müziç açıklamalarıyla göz boyayıp sonraki gün emekçileri unutup keyif çatmaya devam edecekler. Toplum olarak bunlardan kendimize de pay çıkarıp öz eleştiri yapmamız lazım vurdumduymaz bir toplum olduğumuz kadar keşke azıcıkta ihtiyatlı bir toplum olsaydık...  Günlük 50-60 lira gibi yevmiyeyle 15-16 saat ağır koşullarda çalışanlar var. Aslında tam olarak ipin incelip koptuğu ...