Ana içeriğe atla

NEDEN DİNDEN UZAĞIZ?


 Yıllar önce Kuranı açıp okurken birden bire bir soru aklımda belirdi. Yahu ben bu kitabı okuyorum ama islam dünyasına hatta Kuranın evrensel bir kitap olduğu gerçeğini de ele alırsak tüm insanlığa vermek istediği mesaj nedir? Allah neler emrediyor? Arapça anlamadığım için bizler gerçekten emredileni yani yapmamız veya yapmamamız gerekenleri gerektiği gibi uyguluyor muyuz? Gibi vb. soru silsilesine kapılıp gittim. Uzun bir sorgulama sonucunda bize dayatılan kalıbın dışına çıkmayı başarıp kutsal kitabımızı anladığım dilden okuma kararı aldım. Sadece meal ile yetinmeyip tefsirini de okudum ve anladım ki bireyin kendi gelişiminde, ilerleyişinde en büyük müsebbib merak etmek ve sorgulamaktır.

Çeyrek asırlık ömrümün tecrübelerini de ele alacak olursam üzülerek dile getiriyorum ki Müslümanların inandığı Allah ile Kuranı bizlere indiren Allah arasında çok ama çok fark var.
Müslümanlar dinden uzaklaştırıldı mı yoksa zaten dinden uzaklardı da dinleri ile bütünleşemediler mi diye çok düşündüm.

Bu soru yıllardır beynimin içinde dolanır durur. Sonrasında ise şöyle bir kanıya vardım; din ile butunlesmelerine bir türlü müsade edilmedi ve kendilerini geliştirme konusunda bir çabaları olmadığı farkedilip daha da uzaklaştırıldılar. Bir insan mensup olduğu bir dini neden bilmez? Bir insan canını feda edip uğruna öleceği Rabbinin gönderdiği kitabı neden bir kez bile olsun acaba bana emredilen nedir diye meraklanıp anlayarak okumaz? Kuranı milyon defa hatim etsen bile Yüce Allah'ın sana ne emrettiğini anlamadıktan sonra ne fayda? Yıllardan beri süre gelen bir şeydir. Toplumumuza hep bu dayatıldı maalesef kendine bir şeyler katma çabasında olmayan bir toplum olduğumuz için de kimse düşünüp sorgulamadan dayatılanları benimsedi. Neden yahu neden? Peki bu nereye kadar böyle devam edecek? 1400 yıldır hep Arapça okunuyor. Hatta bazı kesimler tarafından Arapça'nın kutsal bir dil olduğuna bile inanılıyor. Halbuki İbrahim Suresi 4. Ayette ¹"Biz her bir elçiyi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (İlahi gerçekleri ve insani görevlerini) apaçık beyan edip (anlatabilsinler)" diye Kuranın neden Arapça indirildiği açık bir şekilde yazıyor.

Bu kesimlere Kuranı anladığımız dilde de okumamız gerektiğini söylediğim zaman ise aşırıya kaçacak şekilde anlamsız tepkilere maruz kalıyorum. İyi de ben Kuranı Arapça okuduğum zaman Allahın bana ne emrettiğini anlamıyorum. Ben dinimi nasıl doğru bir şekilde yaşayacağım? Bunun mantıklı bir açıklaması varsa lütfen beni aydınlatın.  Kuran farklı bir dile çevrilirse anlamını yitirdiğini belirtenler var. Haşa! Bu sıradan bir şarkı sözü mü? Yoksa bir Şairin kaleme aldığı sıradan bir şiir mi ki anlamını yitirsin? Allahtan gelen bir kitap Allahın yarattığı farklı bir dile aktarıldığında nasıl anlamını yitirir? Bunu asla aklım almıyor bu vb. fikirlerin Allahın hikmetine büyük bir muhalefet olduğunu düşünüyorum ve Kuranı Kerimi Müslümanların hayatından çıkarmak için bilinçli olarak yürütülen bir proje olduğunu da belirtmek istiyorum. Aksi takdirde bunun mantıklı bir açıklaması olamaz. Olsa bile mantıklı olmaz! Hayatım boyunca müslümanlara dayatılan ve aslında İslamiyetle hiçbir alakası olmayan bu dayatmalara karşı hep mücadele ettim hiç bıkmadan mücadele edeceğime de şüpheniz olmasın.

¹Ayetin meali: Abdullah-Ahmet Akgül

Yorumlar

  1. Başta islam olmak üzere bütün dinler Ortadoğu din geleneğinden gelmektedir, Bütün dinlere göre diğer dinler Batıl inanç ve sadece kendileri cennete gidecekmiş gibi görürler. Bütün dinler insan uydurmasıdır. Göklerde bir tanrı veya yaratıcı var mıdır bilmiyorum ama Allah’ın olmadığına eminim. Çünkü bir yaratıcı bir insanın yediğine içtiğine giydiğine karışacak kadar ucube bir şey olamaz. Ve insanları tanrı mı yarattı onu da bilmiyorum ama tanrıyı insanlar yarattı.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BU ZÜL'Ü KENDİNİZE ADDETMEYİN

  Bir köşe yazısı okuyorum kendimi olay örgüsüne kaptırmış gidiyorum. Nedendir bilmem birden yıllar önce karşıma çıkan cüruf kelimesi aklıma geldi. Kelimeyi ilk gördüğüm vakit bir anlam verememiştim daha önce duymadığım bir kelimeydi. Tabi merak edip hemen anlamına bakmıştım. Erime durumundaki demir dışkısıymış, yani tabiri caizse değeri olmayan çöp diyebiliriz.  Bazı insanlar da böyle değil mi? Hiçbir faydaları yoktur düşünemezler ne için yaşadıklarını dahi bilmezler, ceplerindeki üç kuruş para dışında bir şeyden haberleri yoktur kendilerine insanım deyip yaşadıklarını zannederler. Tabi kendilerini insan diye nitelendirirler ama tıpkı bir bitki gibi, tıpkı bir hayvan gibi düşünme yetisi olmayan sıradan bir canlı olduklarını farkında değiller.  Bu tipler genellikle ben merkezci kendinden başka kimseyi düşünmeyen bencil kimselerdir.  Birçok insanın hayatında bu tarz insanlar muhakkak vardır çünkü böylesi bir toplumda sayıları azımsanmayacak kadar fazladır. Her...

1 MAYIS

Bugün işçinin ve emekçinin bayramı. Hangi işçiye verdiği emeğin karşılığı veriliyor? İşçiler olmasaydı o patronlar bugünlere gelebilirler miydi? Cevap açık ve net tabi ki de hayır! Patronlar gün geçtikçe sermayesini arttırıyorsa bu sömürülen işçinin emekçinin alın teri sayesindedir. Bir binayı inşa edecek işçi olmazsa müteahhit o evleri haddinden fazla pahalıya satabilir mi? Kural basit işçi çalışır patron kazanır.   Aslında tek suçlu işverenler değil bizi yönetenler de hiç mi noksanlık yok? Hiç mi hata yok? Siyasetçilerimiz yine her 1 Mayıs 'ta olduğu gibi TV'lere çıkıp itiyat haline getirdikleri o müziç açıklamalarıyla göz boyayıp sonraki gün emekçileri unutup keyif çatmaya devam edecekler. Toplum olarak bunlardan kendimize de pay çıkarıp öz eleştiri yapmamız lazım vurdumduymaz bir toplum olduğumuz kadar keşke azıcıkta ihtiyatlı bir toplum olsaydık...  Günlük 50-60 lira gibi yevmiyeyle 15-16 saat ağır koşullarda çalışanlar var. Aslında tam olarak ipin incelip koptuğu ...