Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BU ZÜL'Ü KENDİNİZE ADDETMEYİN

  Bir köşe yazısı okuyorum kendimi olay örgüsüne kaptırmış gidiyorum. Nedendir bilmem birden yıllar önce karşıma çıkan cüruf kelimesi aklıma geldi. Kelimeyi ilk gördüğüm vakit bir anlam verememiştim daha önce duymadığım bir kelimeydi. Tabi merak edip hemen anlamına bakmıştım. Erime durumundaki demir dışkısıymış, yani tabiri caizse değeri olmayan çöp diyebiliriz.  Bazı insanlar da böyle değil mi? Hiçbir faydaları yoktur düşünemezler ne için yaşadıklarını dahi bilmezler, ceplerindeki üç kuruş para dışında bir şeyden haberleri yoktur kendilerine insanım deyip yaşadıklarını zannederler. Tabi kendilerini insan diye nitelendirirler ama tıpkı bir bitki gibi, tıpkı bir hayvan gibi düşünme yetisi olmayan sıradan bir canlı olduklarını farkında değiller.  Bu tipler genellikle ben merkezci kendinden başka kimseyi düşünmeyen bencil kimselerdir.  Birçok insanın hayatında bu tarz insanlar muhakkak vardır çünkü böylesi bir toplumda sayıları azımsanmayacak kadar fazladır. Her...

BİR YAZARI ANLAMAK

Bu yazımda Kürt edebiyatında yeri çok farklı olan büyük bir yazara değineceğim. Kitap okumayı onunla sevdim. Kaleme aldığı trajik olayları okurken o anları bizlere yaşattıracak kadar büyük bir yazar!  Yeni bir edebiyat yaratmak için İsveçin o soğuk kentinde kendisi için oluşturduğu küçücük çalışma odasında sabahlara kadar çaresizlik içinde yılmadan çalışarak kendi içinde savaşan bir isim.  "17 yaşıma kadar kendi anadilimde okuma ve yazma bilmiyordum." diye anlatır kendini. Aslında her şey de burada başlıyor. Baskılara boyun eğmeyip kendi halkının sesi olmaya karar veriyor. Bizler Rindin ne olduğunu onun sayesinde öğrendik. Eğitim gördüğü yabancı dili bilmediği için yediği tokattan sonra anadilimizin önemini onunla anladık. Kitaplarıyla her zaman halkının sesi oldu. Kürtçe'nin yasaklı olduğu o korkunç ve karanlık dönemde ülke genelinde egemen dil olan Türkçe ile yazmayı reddedip kendi diliyle yazmayı tercih etti. Amed sokaklarını süsleyen o muhteşem taşların zarafetini, Am...

HÊVİYA SERHADO

  Wek ku ji sernava mijarê jî diyar e, ez ê qala Serhado bikim. Gelo ez ê karibim di derbarê wî de binivîsim an ez ê çiqas karibim binivîsim nizanim lê heta hibra min têr bike ez ê binivîsim. Serhado her çiqas ne berhemderê yekem ê Rapa Kurdî be jî, yên wekî min bi milyonan Rapa Kurdî bi Serhado nas kirin. Ger bi taybetî li ser xwe binirxînim, ne bitenê Rapa Kurdî, bi giştî Muzîka Rapê min bi stranên Serhado heta şeveqan bi guhdarkirinê nas kir. Vê çandê û vê Muzîkê bi min Serhado da hez kirin. Bi “Xewna Jîyan, Xeyala Evîn, Bihûşta Xeyalan” dest pê kir û niha jî bi Albûma xwe a 4’em bi navê “Hêvî” li pêşberî me ye. Albûm, ji 5 stranên EP pêk dihên. Di her 5 stranan de mijarên cûda hene, min got mijarên cûda hene ji ber ku di Albûmê de bi her awayî nêzîkî jiyana mirovan dibe. Wek her Albûma xwe di vê Albûmê de jî hûner afirandiye. Heger hûn dixwazin bizanin hûner çi ye, stranên di Albûma Serhado de guhdar bikin. Bi taybetî ev Albûm wan kesên ku dibêjin “Muzîka Rap ne hûner e” rûreş ...

KARANTİNA GÜNLÜĞÜM

Bugün kendimi karantina ya alışımın bilmem kaçıncı günü bu süre içerisinde zamanımı sadece kendime ayırdım, kendimi kendime sakladım, kendi içimde yaşadım. Tüm her şeyden ve herkesten uzaklaştım. Bir süreliğine münzevi bir yaşamı tercih etmek durumundayım demiştim ve yaptım. İyi ki yaptım pişman değilim...  Çünkü kendime zaman ayırarak kendimi daha çok farkına vardım. Çünkü kendime zaman ayırarak kendimi daha iyi keşfettim... Hep söylerim toplum olarak yalnız kalmayı beceremiyoruz ya da sevmiyoruz.  Oysa ki yalnız kalmanın, sessizliğin o tarif edilemeyen eşsiz maneviyatını anlayabilseydik bu konuda birinciliği kimseye kaptirmazdık. Dediğim gibi uzun süredir sosyal medya hesabımı da kapatarak insanlardan bile uzaklaştım böylelikle artık insan olarak tabir edilen canlılar ile arama mesafe koydum. Bazı şeyleri anlayabilmek adına oyunun içinde olmak gerekir ama bazı şeyler var ki iyi analiz edebilmek için oyunun dışında kalmak gerekiyor! Kendimi bu oyundan diskalifiye ederek insa...

ROJA NÛ

Ji bo îro bi hezaran stran, bi hezaran gotin hatin nivîsandin û bi hezaran sal bêrawestan vê rojê pîroz kirin. Belê we pê derxist! Îro Newroz e.!  Îro roja bindestan e! Îro roja Kawayê ku li hember Dehak ala xwe hilda bû. Roja Kawayê ku li hember Dehak serkeftî bû. Belê ev cejneka serkeftinê ye û cejna coşbûna gelên bindest e. Ji ber vê yekê,heta neha em bi govend û lîliyan pîroz dikin. Her netewek,bi sembolekê xwe nîşan dide. Bêguman nîşana me yî Kurdan jî Newroz e. Rûpelên dîroka me heta neha bi têkoşîn,şerr û bi xwîn dagirtî ye. Newroz jî yek ji wan têkoşînan e ku di wan rûpelan de cîh digre. Divê em baş bizanin ku Newroz çi peyamê dide me! Divê em vê roja mezin û vê roja serkeftinê pirr baş hest bikin. Peyema herî mezin ku ev roja pîroz dide me; Teqez dê zalim û zordar tune bibin. Peyama ku ev roja mezin dide me;Teqez dê kesên mazlûm biserkevin. Bêguman em wek gelê Kurd vê manewiyatê gelek baş hest dikin. Hest dikin ji ber ku li ber evqas zilm û zordarî yê serî natewî...

KÜLTÜREL YOZLAŞMA 2

Yazımın ilk bölümünde Pop müzik ve Arabesk müziği eleştirip bu iki müziğin toplumu belli kalıplar içinde sınırlandırarak toplumu realiteden tevkif ettiğini belirtmiştim. Yazımın bu bölümünde ise iki farklı kültüre değineceğim. Neredeyse her gencimiz gibi benimde yaşadığım bir sorunsal ile başlamak istiyorum. Küçüktüm babam sürekli Dengbêj dinlerdi - Hâlâ da dinliyor- Sürekli "Yahu babam bunu neden dinliyor bunda ne var da dinliyor?" diye kendi kendime hep söylenirdim. Babam her açtığında farklı bir şarkı açmak isterdim tâbii müsade etmezdi tabiri caizse beni de dinlemeye mecbur bırakırdı. Bana farklı bir seçenek sunmazdı. Tabii çocuk yaşta doğal olarak bir yetişkin gibi düşünemezdim ve zaman su gibi akıp geçti ergenlik derken erginliğe ulaştıktan sonra bir gün kendi kendime Şakiro'yu açıp dinledim, dinledim ama sadece kulak ile değil kalbimle, ruhumla, tüm benliğimle dinledim sonra çocukluğum gözümün önüne geldi dedim ki iyi ki babam bu değerlerimizi dinliyor iyi ki b...